Blog

08 Sep
0

Gelibolu Kupası Avustralya’nın

 

Çanakkale Savaşları’nın 100. yılı sebebiyle Dışişleri Bakanlığı ve Avustralya Büyükelçiliği’nin iş birliğiyle Türkiye Futbol Federasyonu tarafından organize edilen Gelibolu Dostluk Kupası’nı Türkiye Ümit Milli Takımı’nı 1-0 yenen Avustralya Olimpik Milli Takımı kazandı.

7. dakikada Kenan’ın uzaktan şutunda top kaleci Duncan’da kaldı.

13. dakikada Avustralya karşılaşmada öne geçti. Degenek’in orta alandan derinlemesine pasında sol çaprazdan ceza alanına giren Maclaren, bekletmeden vuruşunu yaptı ve kaleci Okan’ın yanından topu filelere gönderdi: 0-1

19. dakikada Smith’in soldan ortasında uygun durumdaki Borello ceza alanı içi sağ çaprazda bekletmeden vuruşunu yaptı ancak meşin yuvarlak üstten auta çıktı.

33. dakikada Kenan’ın ceza alanı içi sol çaprazdan çıkardığı sert şutta kaleci Duncan’ın parmaklarının ucuyla son anda dokunduğu top direğe de çarparak kornere gitti.

44. dakikada defanstan atılan uzun pasta savunma arkasına sarkan Kenan, kaleci Duncan’ı da geçtikten sonra şutunu çekti ancak meşin yuvarlak direğe çarparak auta çıktı.

İlk yarı Avustralya’nın 1-0’lık üstünlüğüyle sona erdi.

49. dakikada savunma arkasına sarkan Maclaren’in vuruşunda kaleci Okan ayaklarıyla meşin yuvarlağı çıkardı. Dönen topu Avustralya’da Amini tamamladı ancak savunma gole giden meşin yuvarlağı çizgiden çevirdi.

53. dakikada Bilal’in soldan kullandığı köşe atışında arka direkte yükselen Ahmet, kafa vuruşunu yaptı ancak top yan ağlarda kaldı.

76. dakikada sağdan uygun durumda ceza alanına giren Oğulcan, kaleciyle karşı karşıya vuruşunu yaptı. Avustralyalı file bekçisi, meşin yuvarlağı çelmeyi başardı.

Karşılaşmada başka önemli pozisyon olmadı ve Avustralya Olimpik Milli Takımı sahadan 1-0’lık galibiyetle ayrıldı.

Türkiye Ümit Milli Takımı: 0 – Avustralya Olimpik Milli Takımı: 1

Stat: Kasımpaşa Recep Tayyip Erdoğan

Hakemler: Volkan Bayarslan, Kerem Ersoy, Erkan Akbulut

Türkiye Ümit Milli Takımı: Okan Kocuk, Emre Uğur Uruç, Ahmet Yılmaz Çalık, Kaan Ayhan (Dk. 46 Hakan Çinemre), Fatih Çiplak (Dk. 46 Abdulkerim Bardakçı), Kenan Karaman (Dk. 46 Vedat Bora), İrfan Can Kahveci (Dk. 69 Oğulcan Çağlayan), Okay Yokuşlu (Dk. 81 Hakan Barış), Bilal Başacıkoğlu (Dk. 63 Emre Kılınç), Salih Uçan (Dk. 46 Enver Cenk Şahin), Enes Ünal (Dk. 69 Atabey Çiçek)

Avustralya Olimpik Milli Takımı: Duncan, Geria, Donachie, Degenek, Smith (Dk. 46 Woodcock), Brillante (Dk. 73 Pain), Borello (Dk. 73 Mabil), Amini (Dk. 73 Desilva), Edwards (Dk. 73 Ugarkovic), Hoole (Dk. 73 Naumoff), Maclaren (Dk. 73 Taggart)

Gol: Dk. 13 Maclaren (Avustralya)

Sarı kartlar: Dk. 18 Brillante, Dk. 78 Ugarkovic, Dk. 90+3 Mabil (Avustralya), Dk. 30 İrfan Can Kahveci, Dk. 80 Enver Cenk Şahin (Türkiye)

Source : TRT Spor

19 Aug
0

19.08.2015 – Avustralya Dışişleri Bakanlığı Ermeni Sorunu hakkındaki belgeleri yayınladı 

Avustralya Dışişleri Bakanlığı, Şubat ayındaki Senato görüşmeleri için 1915 olayları hakkında hazırlanmış olan  hazırlanan bilgi notlarını yayınladı. Bilgi Edinme Kanunu kapsamında yapılan başvuru sonucu açıklanan konuşma notlarında Avustralya Hükümetinin 1915 olayları ve Anzak konusundaki tutumuna ilişkin farazi sorular ve buna verilecek cevaplar için hazırlanan konuşma notları bulunuyor.

2014 yılı mayıs ayında Dışişleri Bakanı Julie Bishop, Avustralyadaki Türk Kuruluşları başkanı Ertunç Özen’e yazmış olduğu mektupta, Avustralya’nın 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak kabul etmediğini belirtmişti. Sorulan sorular bu kararın sebeblerini ve bunun Gelibolu ve Çanakkale savaşının 100. yıl dönümünü tehlikeye atmamak için alınmış bir önlem olup olmadığını irdeliyor.

Avustralya Dışişleri Bakanlığı verdiği cevaplarda yaşanan olayların inkar edilemez derecede acı şeyler olduğunu, bu olayların Ermeni toplumunu derinden etkilediğini fakat bu trajik olayları Avustralya’nın ‘soykırım’ olarak tanımlamadığı belirtiliyor. Bu olaylarda Ermenileri ve Türklerin de hayatını kaybetttiğini irdeleyen notlarda, Avustralya’nın bu sorunun taraflarını diyaloga çağırdığını ve 2007 yılında imzalanan fakat Ermenistan tarafından iptal edilen normalleşme protokollerinin önemli olduğunu ve iki tarafında da bu konuda tekrar calışması gerektiğini anlatıyor.

Gelibolu ve Çanakkale Savaşının 100. yılı hakkındaki bir soruya da Avustralya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin Gelibolu’nun çok ötesinde olduğunu, G20 de ortak çalıştıklarını, Afganistanda ve diğer NATO operasyonlarında müttefik olduklarını ve Irak ve Suriyedeki iç karışıklıklarda da birlikte hareket ettiklerini belirtiyor. Avustralya’nın Ermeni meselesindeki tutumunun ANZAK’ın 100. yıl anma törenlerinin iptal edilmesi tehdidinden dolayı olduğuna ilişkin iddalar da böylelikle yalanlanmış oluyor.

Bu konuda açıklama yapan ATA Birliği Genel Sekreteri Güneş Güngör, Ermeni Lobisinin İngilterede de bu şekilde devlet görevlilerinin kendi aralarındaki notlarını Bilgi Edinme Hakkı kapsamında istediğini fakat hiç bir komplo teorisine ulaşamadığını söyledi. Güngör : ‘Avustralya’nın Ermeni meselesindeki tutumu akılcı bir tutumdur, tarihin tarihçiler tarafından araştırılması gerektiğini söylemişlerdir. Ermeni lobisi bu konuda kendisi gibi düşünmeyen Avustralya Dışişleri Bakanı ve Başbakanı için yakışık almayan çok aşağılayıcı tabirler kullanarak baskı altına çalışmak istemiş olsalar da bunu başaramadılar. Avustralya ve Türkiyenin dostluğunu zedelemeye kimsenin gücü yetmeyecektir’ dedi.

Resmi rakamlara göre Avustralya’da 16bin Ermeni ve 67bin Türk yaşıyor. ATA Birliği Avustralyadaki bütün Türk kuruluşlarının bir araya gelerek oluşturduğu bir çatı kuruluştur.

ATA Birliği

18 Aug
0

18.09.2015 – Australian Government Reconfirms the position on the Events of 1915 on FOI Release

The Armenian lobby, in particular the Armenian National Committee (“ANC”) has for many years now been incensed that the Federal Government refuses to accept the ANC’s characterisation of the events of 1915-1916 as a ‘genocide’. Most recently, the Foreign Minister confirmed, in a letter to ATA Alliance the longstanding position of the Australian government that, tragic as these events were, and as terrible the consequences for many groups, they did not, however, constitute a genocide as properly understood. This is, in fact, the same position that ATA Alliance has maintained since its inception. (more…)

17 Aug
0

ECHR finds Armenia guilty on Karabagh

by Turgut Kerem Tuncel

On June 16, the Grand Chamber of the European Court of Human Rights (ECHR) declared its judgment in a case opened by six Azerbaijani nationals against Armenia on the complaint that in 1992, Armenian forces forced them to leave the district of Lachin in Azerbaijan and that since then, they have been unable to return to their homes, and are being denied control over their properties. The ECHR found Armenia guilty of violating certain rights of the applicants defined by the European Convention of Human Rights and obliged Armenia to pay compensation that may amount up to 8.2 million euros.

YOU CAN READ THE FULL JUDGEMENT HERE 

This is only the first case and around a thousand similar cases are pending against both Armenia and Azerbaijan. Because the recent case will be a precedent of future cases, compensation issue will be a big burden for the small Armenian economy, when the pending cases are finalized. Besides that, the judgment of the ECHR is likely to have significant political consequences.

The judgment of the ECHR imposes the resolution of the issue of refugees and IDPs as an integral part of the conflict resolution process. As such, the judgment undermines Armenia’s position that insists on postponing the issue until the aftermath of a comprehensive resolution of the conflict and categorically rejects the possibility of the return of the Azerbaijani refugees and IDPs to the territories under Armenian control.

Besides these, the merits of judgment contain consequential statements that confirm Azerbaijan and Armenia as the parties of the conflict, notwithstanding the Armenian claim that the conflict is between the de facto Nagorno-Karabakh Republic (NKR) and Azerbaijan.

Armenia argues that Karabakh conflict is about the national liberation of the Karabakh Armenians from Azeri domination on the basis of the principle of self-determination. Armenia rejects that it is a direct party to the conflict.

Azerbaijan, on the other hand, holds that the conflict over Nagorno-Karabakh is between Azerbaijan and Armenia and one-fifth of the territory of Azerbaijan is under the occupation of Armenia. Azerbaijan insists that the Armenian occupation of the Azerbaijani territories is a violation of the international principle of the territorial integrity of the states.

No state recognizes the de facto authority in the NKR as an independent state. Yet, Armenia insists that Armenia and the NKR are two different states and the NKR must be admitted to peace negotiations. What lies behind this insistence is the intention of pushing the de facto and then the de jure recognition of the NKR by the international community. By that, Armenia also aims to nullify Azerbaijan’s argument of Armenian occupation. Azerbaijan categorically rejects the inclusion of the NKR in the peace negotiations.

In the merits of the judgment, the ECHR determines that from the early days of the Karabakh conflict, Armenia has been a party of the conflict and the NKR and Armenia are highly integrated entities in virtually all important matters. The ECHR observes that the military, political, financial and other support of Armenia is vital for the survival of the NKR. Accordingly, the ECHR has determined that Armenia exercises “effective control” over Nagorno-Karabakh and the surrounding territories. As to the concept of “effective control,” the merits of the judgment states that:

Accordingly, occupation within the meaning of the 1907 Hague Regulations exists when a state exercises actual authority over the territory, or part of the territory, of an enemy state. The requirement of actual authority is widely considered to be synonymous to that of effective control.

As such, the judgment of the ECHR confirms Armenia as one of the parties of the Karabakh conflict and it is an occupant on Nagorno-Karabakh and the surrounding territories. This invalidates the self-determination argument of the Armenian side and affirms that the lands in question are “occupied” rather than “liberated,” notwithstanding the Armenian discourse.

Obviously, verification of the Armenian occupation of the Azerbaijani territories is more than a secondary issue. Rather, this verification identifies the nature of the conflict, which would, in return, determine the legitimate and lawful resolution of the Karabakh conflict. Therefore, the judgment of the ECHR Grand Chamber of June 16 is likely to have consequences for the lawful resolution of the Karabakh conflict.

Moreover, this judgment may lead some third parties that provide implicit or explicit support to Armenia and the de facto authority in Nagorno-Karabakh to revise their policies.
*Turgut Kerem Tuncel is an expert at the Centre for Eurasian Studies (AVİM).

 

Source Hurriyet Daily