(REASONS FOR PARTING OF WAYS: RELATIONS BETWEEN THE FRENCH REPUPLIC AND ARMENIAN COMMITEES FROM THE ARMISTICE OF MUDROS TO THE TREATY OF LAUSANNE)

by Maxime GAUIN**

ODTÜ Tarih Bölümü Doktora Adayı, AVİM Uzmanı

Öz:

Ermeniler ile Anglo-Sakson güçleri arasındaki ilişkilerin aksine, Fransa ile Ermeni komiteleri arasındaki ilişkiler üzerinde çok az araştırma yapılmıştır. Türk İstiklal Savaşı konusunda Fransa’nın özel bir konumuvardı; zira Ermeni milliyetçilerinin istediği toprakları işgal eden tek ülkeydiama onların iddialarını kabul etmeye en az meyilli olan ülkelerden biriydi.1918’deki Fransız-Ermeni ittifakının esas sebebi Almanya’ya ve Üçlü- İttifak’a karşı ortaklaşa yürütülen savaştı. Ancak 1918’in bitmesiyleberaber; Ermeni Lejyonu’nun işlediği suçlar ve (Dünya Savaşı sırasındadaha önceden sergilenen bir takım disiplinsizlik vakalarının çizgisinde) Kahire’de Ramkavar Komitesi’nin ayaklanması, Paris’in Ermeni milliyetçiörgütlerine olan güvenini sarsmaya başlamıştır. Temmuz 1920’deki Türk karşıtı Ermeni ayaklanması, Ermeni yağmacıların Adana’daki Fransızidaresi tarafından acımasızca bastırılması, (tam bu sırada) Ermeni Lejyonu’nun feshedilmesi, (yine aynı dönem olan 1920 yazında) Tiflis’teki Fransız yüksek temsilcisinin Taşnak Ermenistan Cumhuriyeti’ni hor görmesi; Fransa’yı Ermeni-odaklı bir politikadan Türk-odaklı bir politikabenimsemeye sevk etmiştir. Bu değişim Ankara Anlaşması’nın (Ekim 1921)imzalanmasıyla belirgin hale gelmiştir. Ermeni milliyetçiler; Fransızların geri çekilişi sırasında bilinçli bir şekilde kendi insanlarını Kilikya’dan kitleler halinde göç etmeye kışkırtarak durumu daha beter hale getirmiş; Fransız hükümetinin Ankara’yı Atina’ya karşı desteklediği sırada 1922’deYunanistan desteleyerek de yeni bir stratejik hata yapmıştır. Ermenilerin bu gelişmelere olan öfkesi Lozan Konferansı sırasında bir kez daha patlak vermiştir.

Abstract:

Contrary to the relations between Armenians and Anglo-Saxon powers, relations between France and the Armenian committees have beenrarely studied. France was in a special situation during the Turkish war of independence, being both the only power occupying a territory desired by the Armenian nationalists and one of the less inclined to accept their claims. Themain reason for the Franco-Armenian alliance that existed in 1918 was thecommon fight against Germany and the Triple-Alliance. However, as soon asthe end of 1918, the crimes of the Armenian Legion and the incitements by the Ramkavar Committee of Cairo (in continuity with previous cases of indisciplineduring the World War) began to break the trust of Paris for the Armeniannationalist organizations. The Armenian anti-Turkish riot of July 1920, themerciless repression of the Armenian plunderers by the French administrationof Adana, the dissolution of the Armenian Legion (at the same time), thenegative appreciation of the Dashnak Republic of Armenia by the French HighCommissioner in Tbilissi (also in summer 1920) led from an Armenian-oriented policy to a Turkish-oriented one. The change was marked by the signature of the Ankara agreement (October 1921). The Armenian nationalists onlyworsened the situation by deliberately provoking the massive emigration of their compatriots from Cilicia, during the French withdrawal and committed a new strategic error by continuing to support Greece in 1922, when the French government was supporting Ankara against Athens. Armenian bitternessexploded once again during the Lausanne Conference.

___________________________________________

* Bu makale ilk defa “Logiques D’Une Rupture. Les Relations Entre La République Française Et Les ComitesArméniens, De L’Armistice De Moudros Au Traite De Lausanne” başlığıyla Fransızca olarak
1. UluslararasıTürk-Ermeni İlişkileri ve Büyük Güçler Sempozyumu (2-4 Mayıs 2002 – Erzurum/TÜRKİYE) – Bildiriler
kitabında yayınlamıştır.

Bakınız: Dr. Tolga Başak ve Dr. Mevlüt Yüksel (derleyen),1. Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri ve Büyük Güçler Sempozyumu (2-4 Mayıs 2002 – Erzurum/TÜRKİYE) – Bildiriler
(Erzurum: Atatürk Üniversitesi Yayınları, 2014).

**
Maxime GAUIN

Panthéon-Sorbonne tarih bölümünden mezundur. Avrasya İncelemeleri Merkezi’nde uzman olarak çalışmaktadır.Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarih Bölümü’nde doktora çalışmalarına devam etmektedir.

Makaleye burdan ulasabilirsiniz / Read the article here