Türk Toplumunun Değerli Üyeleri,
Ne yazıkki son hafta içinde Avustralyalı ‘sözde’ insan hakları savunucusu Geoffrey Robertson, yeni yazdığı ‘An Inconvienient Genocide’ adlı kitabını daha çok satabilmek için kanal – kanal gezip Türk toplumuna olan nefretini dile getirmektedir.
Yeni hicbir belge veya bilgi barındırmayan kitabında adeta tarihi 24 Nisan 1914’ten başlatarak öncesinde yaşanan gelişmeleri denkleme katmamayı seçen Robertson, geçersizliği bütün dünya tarafından kabul edilen Sevr Anlaşmasından bahsetmekte ama Ermeni terorizmini neredeyse ‘es’ geçmenktedir.
Ermeni Diasporasının propagandacılığını yapan Geoffrey Robertson, ABC tarafından da ‘konu uzmanı’ olarak 3 programa katılmıştır. (The Drum’daki mulakati burdan seyredebilirsiniz.)
27 Ekim Pazartesi günü Q&A programına katılacak olan Geoffrey Roberson’a gerekli cevabı ATA-A olarak vereceğiz, fakat halkımızdan sosyal medyada bize yardımcı olmalarını istirham ediyoruz.
Bu Konuda Ne Yapilabilir ?
- 1- Amazon.com ve yayinci RandomHouse.com.au sitelerinde ‘An Inconvinient Genocide’ adli kitap icin ‘tek yildiz’ vererek fikirlerinizi yazabilirsiniz.
- 2- Pazartesi 21:30’da yayinlanacak olan Q&A programina “#qanda” hashtag’ini kullanarak katilabilir ve Geoffrey Robertson’in parali bir propagandist oldugunu dile getirebilirsiniz.
- 3- ABC’ye tek tarafliligini bir kez daha ihlal ettigi icin kisa bir sikayet mektubunu burdan gonderebilirsiniz.
Ornek Metin :
This is regarding The Lateline on October 20th, to where Geoffrey Robertson was invited to advertise his new book on the events of 1915 free of charge on tax payer funded national television. He also appeared on The Drum on October 22nd, delivering almost the same monologue. The reporting on this program and the videos shows were all a one-sided propaganda of the Mr Robertson’s views. The programs have failed to preserve the objectivity on the issue by not letting any comments from the Turkish community in Australia. In the interests of balance, we ask you to allow the alternative point of view to be put forward. This is a matter of extreme importance to us, and we feel that your Charter obliges you to permit differing views equivalent air time.
